Kuru Hardal

Kuru hardal, Roma ve Helenistik döneminden günümüze kadar kullanılan bu bitki esas olarak ilk zamanlarda Batı Asya ve Avrupa'da vardı. Kuru hardalın birçok çeşidi bulunmaktadır ve en çok bilinen çeşidi, beyaz hardal, siyah hardal ve kahverengi hardal türleridir. Beyaz hardal genellikle yabani olarak Orta Doğu, Akdeniz, Avrupa ve Kuzey Afrika çevresinde yetişmektedir. Kuru hardal yaş iken genellikle sarı renktedir. Ancak kuru hardal bitkisinin tohumundan elde edilen baharat genel olarak; sarı, kahverengi, beyaz ya da siyah renkli de olabilir.

Baharat olarak kuru hardalın tadı hafif tatlımsıdır ve genellikle et yemeklerinde, çorbalarda, salatalarda, peynirlerde, sandviçlerde ya da çoğu zaman süt mısırın sosu olarak kullanıldığı görülmektedir. Dünyada özellikle Hindistan ve Bangladeş bölgelerinde çok fazla miktarda kullanılan kuru hardal, genellikle tüm ülkelerde kullanılmaktadır. Kuru hardal başlı başına sağlıklı besin kaynakları ile dolu baharattır içinde barındırdığı Kalsiyum, fosfor, demir, bakır ve potasyum gibi minerallerin yanında iyi bir folat, lif, C vitamini, A vitamini ve E vitamini kaynağıdır.

Kuru hardal bitkisel bir enerji verici olup insan kaslarında gelişen sertleşme problemlerini ortadan kaldırmada ektilidir. Eklem ağrılarını gidermeye yardımcı olan kuru hardal, tümör oluşumunu ve zatürreyi önlemektedir. Kadınların regl döneminden yaşamış olduğu ağrı ve sancıları minimize eden kuru hardal kan damarlarının akışkanlığını arttırır ve metabolizmayı düzenleyerek vücuttaki yağların giderilmesine yardımcı olmaktadır. Vücutta oluşan uyuşukluk ve halsizlik durumlarını giderir. Kanser riskini azaltan kuru hardal sedef hastalığı ve birçok cilt hastalıklarını tedavi edici özellikleri bulunur. Özellikle orta yaşlarda kardioyaskuler hastalıkların gelişmesini engeller ve solunum bozukluklarını mümkün mertebe aza indirir. Doğal bir ağrı kesici olan kuru hardal vücuttan zehirli etkenleri uzaklaştırır, sinirleri rahatlatır ve saçlarda görülen saçkıran hastalığını önler ve en önemlisi diyabet riskini en aza indirir. Vücudun bağışıklık sistemini desteklediği için astımı önler, kilo kontrolünü destekler, erken yaşlanmasının önüne geçer ileriki yaşlarda kolesterolü düzenleyerek sindirim sistemini destekler.